Terapiye başlamaya karar vermek, cesaret gerektiren ve çoğunlukla uzun süre ertelenen önemli bir adımdır. Bir psikolog randevusu almayı düşünüyor ancak “İlk seansta ne anlatacağım?”, “Ya anlatacak bir şey bulamazsam?”, “Terapist benim hakkımda ne düşünecek?” gibi endişeler taşıyorsanız, yalnız değilsiniz. Bilinmezlik, her zaman kaygı yaratır. Bu yazının amacı, o ilk seansın kapısını aralamak ve içeride sizi nelerin beklediğini şeffaf bir şekilde anlatarak bu kaygıları hafifletmektir.
Terapistinizin En Temel İlkesi: Gizlilik
Bir terapi odasına adım attığınızda, bilmeniz gereken ilk ve en önemli kural gizliliktir. Terapistinizle paylaştığınız her şey, mesleki etik kuralları ve yasal zorunluluklar çerçevesinde gizli tutulur. Bu, sizin açıkça onay vermediğiniz sürece (veya kendinize ya da bir başkasına zarar verme riski gibi istisnai durumlar dışında) konuşulanların o odada kalacağı anlamına gelir. Terapi, her şeyden önce, yargılanmayacağınızı, eleştirilmeyeceğinizi ve anlattıklarınızın güvende olduğunu bildiğiniz bir “güvenli alan” yaratma sürecidir.
İlk Seans Bir “Değerlendirme” Seansıdır
Genel kanının aksine, ilk terapi seansı sihirli bir değneğin dokunduğu ve tüm sorunların anında çözüldüğü bir yer değildir. İlk seans, daha çok bir “tanışma” ve “değerlendirme” seansıdır. Bu seansta terapistiniz sizi, siz de terapistinizi tanırsınız.
Peki, bir psikolog ilk seansta ne yapar?
Sizi Dinler: Terapistiniz, öncelikle sizi terapiye getiren nedenleri, yaşadığınız zorlukları, beklentilerinizi ve hayat hikayenizin ilgili kısımlarını anlamaya çalışır.
Soru Sorar: Süreci daha iyi anlamak için size sorular yöneltir. Bu sorular, belirtilerinizin ne zaman başladığı, ne sıklıkla yaşandığı, hayatınızı nasıl etkilediği ve geçmiş deneyimlerinizle ilgili olabilir.
Süreci Anlatır: Terapistiniz kendi çalışma stilini, terapi sürecinin nasıl işleyeceğini (seans süresi, sıklığı, iptal politikası vb.) ve gizlilik ilkelerini size net bir şekilde açıklar.
O Korkulan Soru: “Nereden Başlayacağım?“
Birçok insan, ilk seansta ne anlatacağını bilememekten endişe duyar. Belki de sorunlarınız o kadar karmaşık ve dağınıktır ki, nereden başlayacağınızı kestiremezsiniz. Bu çok normaldir. Unutmayın, terapiye “hazırlıklı” gelmek zorunda değilsiniz. Terapistiniz, doğru sorularla sizi yönlendirmek ve düşüncelerinizi organize etmenize yardımcı olmak için oradadır.
Genellikle “Sizi buraya getiren nedir?” veya “Bugün konuşmaya nereden başlamak istersiniz?” gibi açık uçlu bir soruyla başlanır. Siz sustuğunuzda, takıldığınızda veya duygulandığınızda, terapistiniz o sessizliği yönetmek ve süreci devam ettirmek için eğitilmiştir. Sizin göreviniz mükemmel bir hikaye anlatmak değil, sadece kendiniz olmaktır.
İlk Seanstan Ne Beklemelisiniz?
İlk seanstan çıkarken kendinizi hemen “iyileşmiş” hissetmeyebilirsiniz. Hatta, uzun zamandır konuşmadığınız zorlu konuları açtığınız için biraz yorgun veya kafanız karışmış hissetmeniz de mümkündür. Bunlar sürecin bir parçasıdır.
İlk seanstan beklemeniz gereken en önemli şey, terapistinizle bir “bağ” kurup kuramadığınızı anlamaktır. Kendinizi yanında rahat hissettiniz mi? Anlaşıldığınızı ve yargılanmadığınızı hissettiniz mi? Bu soruların cevabı “evet” ise, doğru yerdesiniz demektir. Terapi bir yolculuktur ve siz o yolculuk için en önemli adımı atmışsınızdır.
Kendiniz için attığınız bu adımın değerini bilin. İyileşme, bu cesur kararla başlar.
